Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, kimi basın yayın organlarında, “İstanbul Büyükşehir Belediyesini teftiş eden müfettişlerin neden değiştirildiğine” ait gayeli yazıların yer aldığı hatırlatıldı.
Kamuoyunun yanlışsız bilgilendirilmesi hedefiyle açıklama yapılmasına gerek duyulduğu, terörle gayretin uzun yıllardır kararlı bir formda sürdürüldüğü ve kelam konusu uğraşın kimi bölümlerce farklı formlarda engellenmeye ve akamete uğratılmaya çalışıldığı kaydedildi.
Terörle uğraş bağlamında, İçişleri Bakanlığına yapılan ihbarlar üzerine Mülkiye Teftiş Konseyinin, misyon alanındaki kurum ve kuruluşlarda inceleme, teftiş ve soruşturma yürütmesinin açıklama gerektirmeyecek kadar net olduğunun altı çizilerek Konseyin FETÖ, PKK/KCK ve tüm terör örgütleriyle ilgili yüzlerce soruşturma belgesini, sorumluluk hissiyle alnının akıyla tamamladığı belirtildi.
Mülkiye Teftiş Konseyinin, İBB’de yürüttüğü teftiş ve soruşturmalar ile ilgili tekraren açıklama yapılmasına karşın mesnetsiz olarak kamuoyunu yanıltmaya yönelik yazılar yazılmaya ve paylaşımlar yapılmaya devam edildiği vurgulanan açıklamada, İBB’de özel teftiş yürütmekle vazifeli bir müfettişin, misyondan affını istemesinin polemik konusu yapılmaya çalışıldığının görüldüğü tabir edildi.
“TEFTİŞ VAZİFESİNDEN AFFINI İSTEMİŞTİR”
Açıklamada şunlar kaydedildi:
“Bakanlık makamının 20 Aralık 2021 tarihli onayı kapsamında 5 mülkiye müfettişi, 1 ticaret müfettişi, 1 hazine ve maliye müfettişi ile 1 MASAK uzmanından müteşekkil 8 kişilik teftiş heyeti tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesinde özel teftiş yürütülmüştür. Her onay kapsamında yapıldığı üzere bu onay kapsamında da vazifesi layıkıyla tamamlayacak sayıda müfettiş görevlendirilmiştir.
İnceleme, teftiş ve soruşturma için görevlendirme yapılırken müfettişlerin üzerindeki iş yükü ve Konseyin iş yoğunluğu dikkate alınmaktadır. Tekrar işin durumuna nazaran ek müfettiş görevlendirmesi yapıldığı üzere müfettişlerin mazeretlerine binaen üzerlerindeki vazifeler de alınabilmektedir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi özel teftişinde 24 Aralık 2021 tarihinde görevlendirilen ve gündeme getirilen müfettişimiz, 11 Nisan 2022 tarihli dilekçesiyle ‘kendisinin ve eşinin sıhhat meseleleri bulunması ve tedavi süreci’ gerekçesiyle teftiş vazifesinden affını talep etmiştir.
Müfettişimizin, İzmir çalışma kümesinde misyonlu olduğu, tedavi ve denetimlerinin İzmir’de devam ettiği göz önünde bulundurularak bu vazifeden ayrılması ve teftişin öteki vazifeli müfettişlerce tamamlanması Şura Başkanlığımızca uygun görülmüştür. Sıhhat, eğitim yahut ailevi durumlar üzere münasebetlere bağlı olarak yapılan misyon değişiklikleri, yıl içinde başka teftiş ve soruşturmalarda da uygulanmıştır.”
Söz konusu müfettişin insani ve ailevi durumunun polemik konusu haline getirilmesinin ve Şuranın zan altında bırakılmaya çalışılmasının olağanüstü hüzünle karşılandığı belirtilen açıklamada, “Bu durumun, yürütülen teftişin yeri ve hususuyla bir ilgisi bulunmamaktadır. Konseyimizin olağan çalışma tarzları içerisinde yapılan rutin bir uygulamanın farklı taraflara çekilmesi ve farklı manalar yüklenmesi asla kabul edilemez. Mülkiye Teftiş Kurulu bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da vazifesini hukuka bağlı olarak layıkıyla yerine getirmeye devam edecektir.” tabirine yer verildi. (AA)