Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, Türkiye’nin ticari bağlantılarına yönelik açıklamalarda bulundu.
Gültepe, sivil toplum kuruluşları ve firmalar olarak orta ve uzun vadede Türkiye’yi dünyada birinci 10 ihracatçı ülke ortasına koyabilme misyonu taşıdıklarını lisana getirerek, bunun temelinin de mutlak suretle ihracatta büyüme olduğunu söyledi.
Orta Vadeli Program kapsamında yıl sonu ihracatının 267 milyar dolardan 264 milyar dolara revize edildiğini anımsatan Gültepe, “Dünyada iktisat istediğiniz formda gitmiyor. Hem kuzeyde hem de güneyde savaş olup, Avrupa’nın resesyon, kahırlardan geçtiği bir periyotta, pazarınızın yarısı AB üyesi olan ülkelerden de geçince otomatik olarak o planlanan sayıları yakalama talihiniz olmuyor.” dedi.
Gültepe, kimi kesimlerin ihracat bakımından geçen yılı yeterli geçirdiğine ve planladıkları büyümeyi yaptıklarına işaret ederek, birtakım bölümlerde ise düşüş yaşandığını, tekrar de genel bir artış olmasının sevindirici olduğunu söyledi.
Savunma endüstrisi ve besin bölümlerindeki ihracat artışının gelecek sene mevcut durumlarını koruyarak artışlarını sürdürebileceğine dikkati çeken Gültepe, birçok dalın ihracat sayılarında 2025’te bu yıla misal ihracat öngördüklerini söz etti.
Gültepe, memleketler arası yatırımların gelebilmesi için Türkiye’deki maliyet sisteminin hakikat çalışmasının kıymetli olduğunu lisana getirdi.
CARİ AÇIK VERİLDİĞİ SÜREÇTE YATIRIM ÇEKİLMELİ
Türkiye’deki uygulanan ekonomik siyasetlerin istikrarlı olmasının memleketler arası yatırımların gelmesi açısından değerine işaret eden Gültepe, Türkiye’nin cari açık verdiği alanlarda milletlerarası yatırım çekmesi gerektiğini söyledi.
Gültepe, Türkiye’nin nüfusu ve eğitim düzeyi ile potansiyelinin yüksek olduğunu belirterek, “Gelecek devirlerde CDS’lerin azalmasıyla rekabetçiliğin ortaya koyabileceği makroekonomik maliye siyasetlerle, teşvik sisteminin değişmesiyle bir arada yatırımların çoğalacağını düşünüyorum ancak geç kalmamamız lazım. Zira geç kaldıkça, mühlet uzadıkça yatırımların öteki bir bölgeye, öteki bir ülkeye gitme potansiyeli çok yüksek olur.” dedi.
Türkiye’nin ihracatını en fazla artırdığı ülkelerden birinin de İngiltere olduğunu lisana getiren Gültepe, Almanya ve Fransa’da siyasi boşluklar olduğunu, istikrarlı bir idare olmadığını ve 1-2 sene içerisinde Avrupa tarafında çok büyük bir hareketlilik görmediğini kaydetti.
TRUMP’IN TARİFELERİ KİMİ BÖLÜMLERİ HAREKETLENDİRDİ
Mustafa Gültepe, ABD’nin Türkiye için büyük bir pazar olmasının yanında dünyanın da en büyük pazarlarından biri olduğunu belirterek, ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump ikinci devrinde, iki ülke ortasında yine yeterli bir ivme yakalanırsa 4-5 sene içerisinde Türkiye’den ABD’ye ihracatın çok fazla artabileceğini tabir etti.
ABD pazarının Türkiye’deki her dala dokunabilecek potansiyelinin olduğunu vurgulayan Gültepe, “Trump’ın Çin, Kanada ve Meksika’ya yönelik yeni tarife planları hafifçe kimi dalları hareketlendirdi. Fiyat düzeylerinde rekabetçiliği yakalayabilsek önümüzde çok büyük bir fırsat var.” diye konuştu.
Gültepe, gelecek periyotta Türkiye ile ABD ortasında özgür ticaret mutabakatı yapılmasıyla Türkiye’nin önünün açılacağını kaydederek, bu biçimde AB tarafında yaşanabilecek kayıpların çok rahat kapatılabileceğini söyledi.
Kuzey ve Güney Amerika bölgelerine daima ticaret heyetlerinin gönderildiğini aktaran Gültepe, “Yaptığımızın en az 2-3 katını daha yapmak zorundayız. Zira potansiyel orada, ihracatı oradan artırabiliriz.” dedi.
İNGİLTERE’YE YÜZDE 15’TEN FAZLA İHRACAT ARTIŞI
Mustafa Gültepe, Amerika tarafında gelecek 2-3 sene içerisinde STA’ların üzerinde çalışılması gerektiğine işaret ederek, ihracatı artırmanın yolunun bunları geliştirmekle olacağını vurguladı.
Bu yıl İngiltere’ye yüzde 15’in üzerinde ihracat artışı olduğunu söz eden Gültepe, “Güncellenecek STA ile daha fazla artacağına inanıyorum. İngiltere ile firmalarımız çok yakın çalışıyor.” diye konuştu.
Gerek TİM’in yaptığı gerekse dalların ticaret heyetleriyle bu yıl dünyanın her bölgesine ziyaretler gerçekleştirildiğini anımsatan Gültepe, gelecek yıl rekabetçiliğin ön planda olacağına dikkati çekti.
Gültepe, “Üretim ve ihracatı destekleyecek siyasetlerin bir an evvel çok daha süratli ve emin bir halde devreye girmesi lazım. Aksi takdirde pazar kayıplarıyla devam ederiz. Tekrar o pazarları geri alma bahtımız olmaz. Kaybolan müşteriyi geri getirmek en az 2 seneyi bulur.” tabirlerini kullandı.
Gültepe, ABD’li parakende zinciri Walmart’ın çok büyük bir alıcı olduğunu, alternatif aramaya başladıklarını belirterek, “Walmart Türkiye’den alımlarının yüzde 5’ini yapsa, ihracattaki çarpan tesiri çok daha farklı bir noktaya gelir. Çok ucuz olan eserler değil de her dalda biraz daha kıymetli, biraz daha farklı katma kıymeti yüksek olan eser çeşitliliğine daima bir arada gitmeliyiz. Walmart’ın Türkiye’ye gelme süreci Trump’ın da seçilmesiyle biraz daha hızlanacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
“REKABETÇİLİK ÖNE ÇIKACAK”
AB’nin Sonda Karbon Düzenleme Düzeneği’nin (SKDM) 2026 prestijiyle hudutta başlayacağını lisana getiren Mustafa Gültepe, “SKDM ile Türkiye, rekabetçiliğiyle öne çıkacak. Öteki ülkelere istinaden daha önde olacağımızı düşünüyoruz.” dedi.
Gültepe, bölümlerin buna hazırlandığını ve Türkiye’nin misyonlarını âlâ biçimde yaptığını aktararak, “Türkiye, hem hükümet nezdinde hem devlet nezdinde hem de firmalar nezdinde hazırlanıyor.” diye konuştu.
Gelecek yıl hizmet bölümünün daha da büyüyeceğini vurgulayan Gültepe, Türkiye’nin turizm tarafında rekabet şartlarını düzgün halde yakalayabildiğinde turist sayısının artacağını söz etti.
Gültepe, Türkiye’nin stratejik siyasetler geliştirmesi gerektiğine dikkati çekerek, bölümlere yönelik tekrar stratejiler geliştirilmesi gerektiğini, yatırımların gelmesi ve mevcut yatırımların büyümesi noktasında buna muhtaçlık olduğunu kelamlarına ekledi.