Halkların Demokratik Partisi (HDP) Vilayet Eşbaşkanları, seçim çalışmalarını pahalandırmak üzere toplandı. HDP Eş Genel Liderleri Pervin Buldan ve Mithat Sancar başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda Sancar, “Rejimin oyunlarına karşı bizler de hazırlıklarımızı hiçbir devir aksatmadık” vurgusu yaparken; Buldan ise, “100 milletvekili ile parlamentoda olma amacıyla seçimlere hazırlanıyoruz” iletisi verdi.
‘ACIMIZ BÜYÜKTÜ, YIKIM AĞIR…’
Mezopotamya Haber Ajansı’nda yer alan habere nazaran, toplantıda konuşan Sancar, zelzele sonrasında tüm vilayet eş liderleri, yönetici ve çalışanların büyük bir seferberlik içinde olduğunu hatırlatarak, “Elbette sizler üzere bizler üzere binlerce insan alana gitti fakat gittiğimiz her yerde örgütümüzün halkımızın acılarını paylaşma, yaralarını sarma konusunda büyük bir uğraş gösterdiklerine şahit olduk. Bundan ötürü da sizleri hem kutluyor ve teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bu bizim misyonumuzdur. Çok büyük yıkım oldu. Büyük kayıplar derin acılar yaşadık. Devlet ve iktidar birinci 3 gün de hiçbir yerde yoktu. Ne arama kurtarma çalışmaları için gerekli yardımlar yapılmıştı ne de açıkta kalan insanlarımızın muhtaçlıklarını karşılayacak bir çalışmaya şahit olduk. Alanda halklarla dayanışan insanlarımızla buluşan sizler ve bizler üzere pek çok etraftan beşerler vardı” dedi.
“Acımız büyüktü, yıkım ağırdı” diyen Sancar, yıkımın sonuçlarının hala devam ettiğine dikkat çekerek, “Öte yandan dayanışmanın büyüklüğü de acıları biraz hafifletme yaraları sarma manasında bize teselli olduğu üzere umut da verdi. Zira asıl halkı ve toplumu koruyacak gücün şahsen kendi öz örgütlülüğü olduğunu halkla birlikte çalışan, halk için çalışan kısımların fakat halkı savunabileceğini görebildik. Bu her alanda böyledir. Ancak bu sarsıntının yarattığı yıkımın büyüklüğü karşısında dayanışmanın da muazzam büyüklükte ortaya çıkmış olması bizler için umut vericidir. Emek veren herkese teşekkürlerimi iletiyorum. Sarsıntıda hayatını kaybedenlere rahmet diliyor, geride kalanlara sabır, yaralılarımıza da ivedilikle sıhhatlerine kavuşması için hislerimiz onlarladır” diye konuştu.
‘KAYIPLARININ SORUMLUSU BU DÜZEN’
Sancar’ın konuşması şöyle:
“Aranızda zelzele bölgesinde çalışan vilayet eş liderlerimiz da var. Onların da kayıpları var biliyorum. Bilhassa Pazarcık ilçe eş liderimizin çok büyük eforlarını gördük. Kendi kayıpları olmasına karşın gece gündüz durmadan çalıştı lakin onu da maalesef kalp krizi sonucu yitirdik. Onu da hürmetle rahmetle anıyorum. Sarsıntıda yaşanan bu büyük yıkıntının sorumlusunun iktidar olduğunu, bu tertip olduğunu her fırsatta vurguluyoruz. Zelzeleden evvel yapılanlar ve yapılmayanlar ile sarsıntıdan sonra yapılanlar ve yapılmayanlar toplandığında kayıpların sorumlusunun bu tertip olduğunu herkes görüyor. Ranta, sömürüye, rüşvete, yolsuzluğa dayalı bu işleyiş kentlerimiz konutlarımızı birer potansiyel yıkım yerine dönüştürmüştür.
‘RANTA TAHSİS EDİLEN KAYNAKLAR VEFAT GETİRİYOR’
Yaşadığımız meskenlerin insanlarımıza mezar olmasının tabanını yaratmıştır. Maalesef bu durum yeniden dediğim üzere büyük kayıplarla ortaya çıktı. Büyük kayıplarla kendini gösterdi. Sorumlu bu talan nizamının sahipleridir. Öte yandan sarsıntıdan çabucak sonra ulaşması gereken acil kurtarma çalışmalarının da gerçekleşmediğini gördük. Tekrar sarsıntı vergileriyle öbür alanlardaki kaynaklarla süratli örgütlenebilecek acil yardım ve kurtarma çalışmaları bu kaynakların öteki alanlarda kullanılmasından ötürü sarsıntı bölgesine ulaşamadı. Bu iktidar kaynakları sömürüye, yandaşa sermaye ve savaşa tahsis ediyor. Savaş ranta tahsis edilen bu kaynaklar vefat ve yıkım getiriyor. Halbuki halkın şahsen kendisinin ürettiği bu kaynakları yeniden insanların güzel bir hayat sürebilmeleri, hayatlarını ve sıhhatlerini koruyabilmek için kullanmak mümkün.
‘BAŞKA BİR NİZAM MÜMKÜN’
Başka bir tertip, öteki bir ülke, öteki bir anlayış mümkündür. Bizler bu yeni tertibin kurulması, yeni bir başlangıç için yola çıkmış, demokratik cumhuriyeti toplumun bütün kısımlarının eşit özgür ve refah içinde yaşayacağı bir sistem olarak kurmak için çaba yürütüyoruz. O nedenle sarsıntıdan sonra çalışmalarımızı bu şiarla öteki alanlarda ağırlaştırarak sürdürürdük. Bunda da tekrar en ağır yük sizlerin omuzlarımdaydı. 8 Mart’ı bayanlar dayanışma ruhuyla, acı ve yası paylaşma şiarıyla karşıladılar. Bayan çabasının ne kadar değerli bir güç olduğunu, dönüşüm için ne kadar bedelli kaynak olduğunu bizlere gösterdiler.”
‘NEWROZ’U KARARLILIKLA KARŞILADIK’
Newroz’un yeni bir başlangıç, diriliş ve direniş günü olduğunu tabir eden Sancar, “Başta Kürtler olmak üzere bütün Ortadoğu halklarının bu heyecanla kutladıkları bir bayramdır. Lakin bu sene bir şenlik olarak değil, bu nizamı değiştirme kararlılığıyla karşıladık. Yası, acıyı paylaşma hassaslığı ile karşıladık. Meydanlara on binler yüzbinler milyonlar aktı. Bu hususta sizlerin eforlarının da ne kadar değerli olduğunun farkındayız. Vilayet, ilçe örgütlerimiz olmasa bu türlü canla başla çalışmasa ne sarsıntıdaki dayanışmayı ne 8 Mart’taki paylaşmayı ne de Newroz’daki o görkemli buluşmayı gerçekleştirebilirdik. Artık önümüzde 1 Mayıs var. Bütün bu söylediğim pahaları, kararlılığı 1 Mayıs’a taşıma sorumluluğumuz var” kelamlarına yer verdi.
‘TEMEL AMAÇ İKTİDARIN GÖNDERİLMESİ’
14 Mayıs’ta gerçekleşecek seçimlere değinen Sancar, “Seçim sürecinin yoğunluğu çalışmaların ne kadar ağır olacağı bundan evvelki deneyimlerimizle de sabittir. Bilhassa seçim devirlerinde hem halka ulaşma hem takviyemizi büyütmek, gücümüzü büyütmek, bunları sağlayabilmek için sandıkları müdafaa maksadı önümüzde duruyor. Bu husustaki çalışmaları da yakından takip ediyoruz, sizlerin yaptıklarınızı da görüyoruz. Bundan evvelki seçimlerde çalışan bütün yoldaşlarımızın birikimi artık sizlerin ellerindedir. 14 Mayıs’ta yapılacak seçimler tarihi bir ehemmiyete sahiptir, bunun da herkes farkındadır. Ya bu otoriter, sömürücü savaşı temel siyaset olarak kabul eden rejim kendini pekiştirecek ya da demokratik cumhuriyete giden yolun açıldığı yeni bir başlangıç ortaya çıkacak. İnkara, talana, sömürüye, savaşa, dayanan iktidarın gönderilmesi temel stratejik amacımızdır. Bu mevzuda zati her alanda uğraşımızı kararlılıkla yürütüyoruz. Bütün ataklara, kuşatmalara karşın hiçbir güç bizi yolumuzdan alıkoyamıyor.”
EMEK VE ÖZGÜRLÜK İTTİFAKI
Sancar, kelamlarını şöyle sürdürdü: “İttifaklarımızı kuruyoruz. Emek ve Özgürlük İttifakı esasen daha evvel kuruldu ve artık yoluna genişleyerek devam ediyor. Öte yandan Kurdi İttifaklarımızın da kuruluşu ile ilgili çalışmalar son kademeye geldi. Hem Emek ve Özgürlük İttifakı hem Kurdi İttifak bu Demokrasi ve Özgürlük ittifakının motor gücü olacaktır. Demokratik dönüşümün belirleyici dinamiği olacaktır. Bu ittifakla aslında bizim en geniş birlikteliği demokratik güç birliği değişimi geniş çatı altında toplanıyor. Buna en başta bayan gayreti ve bayan hareketleri dahildir. Gençliğin büyük kararlılığı, azmi ve onların yarattığı çaba birliği de bizim ittifakımızın tahminen de en temel sütununu oluşturuyor. Bu seçimlere HDP olarak giremeyeceğimizi açıkladık ama bütün teşkilatlarımız seçime bu ihtimalleri gözeterek hazırlanmıştır. İktidarın ve rejimin oyunlarına karşı bizler de her daim uyanık olduk, hazırlıklarımızı hiçbir devir aksatmadık. Bu seçimlere bu büyük gücü, yarattığımız büyük dinamizmi ve değişim iradesini yansıtacağımızı ilan ettik. Kapatma davası açıldıktan kısa müddet sonra bunu söyledik, halklarımızı asla seçeneksiz bırakmayacağız. Üçüncü Yolu inşa etmek için kesinlikle alternatifler oluşturacağız.
‘SEÇİMLERE YEŞİL SOL PARTİ İLE GİRECEĞİZ’
Üçüncü Yol’un muvaffakiyete ulaşması için kesinlikle seçimleri büyük toplumsal çabanın kıymetli bir modülü olarak görüp çalışmaları en ileri noktaya taşıyacağız. Biz alternatiflerimizi oluşturduk, bu seçimlere Yeşil Sol Parti çatısı altında gireceğiz. Yeşil Sol Parti’nin örgütlendiği vilayetler zati var, ilçeler var. Ancak HDP’nin bulunduğu her yer Yeşil Sol Parti’nin gücüdür. Onun insan ve gayret kaynağıdır. Yeşil Sol Parti’yi bu seçimlerde bütün gücümüzle ittifakların da dahil olduğu bir çerçevede en yüksek muvaffakiyete daima birlikte taşıyacağız. Bu sorumluluğun farkındayız. Bu rejimi değiştirmemiz gerekiyor. İnkar, imha, savaş ve sömürü sistemini değiştirmemiz gerekiyor. Halklarımıza ve topluma büyük bedeller ödeten bu baskıcı ve zalim anlayışı durdurmamız gerekiyor. Bu amaçlara ulaşma konusunda güvenceyiz. Kürt probleminde demokratik tahlil, yeni başlangıç lakin bizim öz gücümüzle olur. Bizler demokratik dönüşümün teminatsız. Kürt probleminde demokratik tahlilin asıl yeniden kaynak gücü olacağız. Büyük barışı demokratik tahlil üzerine inşa etmek yeniden bizlerin gücüyle olacaktır.”
BULDAN: DAYANIŞMAYI BÜYÜTECEĞİZ
Buldan, tarihî bir periyottan geçildiğini lisana getirerek, “Bu tarihi devirde sorumluluk ve yükümlülüklerimizin çok daha ağır olduğunu biliyoruz. Fakat şunu tabir etmek isterim bizim artık hayatımızın iki formu oluştu; birincisi zelzele öncesi hayatımız ikincisi sarsıntı sonrası hayatımız. Zelzele öncesini çok farklı anlatacağız. Zelzele devrini gelecek jenerasyonlara aktarırken zelzele öncesi ve sonrası Türkiye diye anlatacağız. O yüzden açıkçası ben de zelzelede yaşanan bu büyük felakette ömrünü yitiren bütün insanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Çok büyük bir acının, çok büyük bir felaketin sonuçlarıyla karşı karşıya kaldık. Zelzele felaketini çok daha büyük mağduriyetlere dönüştüren bir iktidarla karşı karşıya kaldık. Bilhassa zelzele bölgesinde vilayet eş liderlerimize ben öncelikle teşekkür etmek istiyor ve onlara ayrıyeten geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Zelzele bölgesindeki vilayet eş liderlerimiz yakınlarını komşularını kaybettiler. Sarsıntının olduğu saatten itibaren alana indik. Oralardaki vilayet eş liderlerimizin durumunu bizler de gördük, yakındır şahit olduk” biçiminde konuştu.
‘HDP OLARAK HALKLARIMIZIN YANINDAYIZ’
Deprem bölgesini terk etmeyen binlerce insanın olduğunu hatırlatan Buldan, “Depremzedelerin bize gereksinimi var, iktidara olan öfkenin, sitemin karşısında HDP olarak bizler halkımızın yanındaydık ve dayanışmayı büyüttük” diye belirtti. Buldan, şöyle devam etti: “8 Mart sürecini geçirdik. Bayan arkadaşlara bilhassa teşekkür ediyorum. Yıkımdan sonra miting değil ancak bayanları bir ortaya getirecek etkinlikler yürüyüşler gerçekleştirildi. Her yerde açıklamalara ağır iştirakler gerçekleşti. Hatay’da 4 Mart’ta gittiğimde böylesi bir görüntüyü beklemiyordum. Çok ağır bir bayan iştiraki vardı. En büyük yıkımın yaşandığı bir kent, daha doğrusu bu türlü bir kent kalmadı aslında oradaki bayanların 8 Mart vesilesiyle bizimle olmalarını çok manalı olduğunu tabir etmek istiyorum.
Dolayısıyla bundan sonraki 8 Mart’larda daha güçlü birliktelikler ve buluşmalar gerçekleştireceğiz. Hem 8 Mart’ın hem de Newroz’un yas havasında da olsa gerçekleşmesi bizlere umut veriyor. Newroz da birebir biçimdeydi. Birçok yerde Newroz’da bir ortaya gelindi ancak her şeye karşın milyonların bir ortaya gelip verdiği iletiler birlik beraberliğin ehemmiyetini bizlere gösterdi. Newroz’da da 8 Mart’ta da vilayet eş liderlerimizin emeği büyüktür. Ben de bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.
‘KAÇINILMAZ GERÇEKLE KARŞI KARŞIYAYIZ’
Seçim periyoduna girdik. Artık kaçınılmaz bir gerçekle karşı karşıyayız. Ertelenir mi üzere sorular da bitti. Seçim tarihi netleşti, ittifaklar oluştu, müracaatlar başladı. Biz Yeşil Sol Parti olarak seçimlere girme kararımızı açıkladık. Cumhurbaşkanlığı seçiminde daha evvel hem Mithat Başkan’ın açıklamaları hem de benim Kars Vilayet Kongresinde yapmış olduğum kendi adayımızı çıkarma konusundaki açıklamamız halkımızda büyük motivasyon yarattı. Bu coşkuyu anlayabiliyoruz. Bu manada halkımızın talebinin ne kadar yerinde olduğunu biliyoruz. Seçime yaklaşırken sarsıntıdan kaynaklı kaidelerin değişmesiyle birlikte kurullarımızla yaptığımız toplantılardaki kararla bu tavrımızda değişiklik yaptık. Umut ediyoruz ki bu yeni karar da insanlarımızda tekrar bir heyecan yaratmış, büyük bir coşkuya vesile olmuştur. Zira biz kararlarımızı alırken, kendi başımıza almıyoruz. Bütün kurullarımızla bu kararları alıyoruz. MYK’da saatlerce yaptığımız tartışmalar, Bayan Meclimizde yaptığımız değerlendirmeler milletvekillerimizle yaptığımız değerlendirmelerle birlikte bu tavır değişikliği önümüzdeki devri şekillendirme, yeni ömrü inşa ve faşizmi yok etme, iktidar gönderme açısından kıymetli bir karardır.
CUMHURBAŞKANLIĞI İÇİN HANGİ İSME DAYANAK VERİLECEK?
Belki isim açıklamadık lakin şimdi seçim çalışmaları başlamadığı için isim açıklamadık. Seçim çalışmaları başladıktan sonra Cumhurbaşkanlığı konusunda kimi destekleyeceğimizi isim olarak söylem etmeyi önümüzdeki günlerde gündemimize alacağız. Cumhurbaşkanlığı seçimi kadar parlamento seçimlerinin de çok kıymetli olduğunu biliyoruz.
100 MİLLETVEKİLİ İLE PARLAMENTODA OLMA HEDEFİ
Cumhuriyetin ikinci yüzyılında 100 milletvekili şiarıyla bu seçimlere hazırlanıyoruz. Çok güçlü bir Yeşil Sol Parti’nin temsiliyeti ile farklı renklerin, kimliklerin aidiyetlerin ve mağduriyet yaşayan, yok sayılan, inkar edilen bütün kimliklerin temsil edilmesi de parlamentoya çok daha güçlü girebilmek için çalışacağız ve çaba vereceğiz. Münasebetiyle güçlü bir partiyle parlamentoda temsil edilmenin önümüzdeki yıllarda yapılacak olan yasal çalışmalara tesir edeceğini bilerek ve bu anlayışla parlamentoya girmeyi hedefliyoruz.”
EŞİT TEMSİL VURGUSU
Parlamentoda eşit temsiliyet vurgusu yapan Buldan, fermuar sistemini hayata geçirmeyi değerli gördüklerini tabir ederken, “Bu mevzuda rastgele bir taviz vermeyeceğimizi bayan temsilinin partimiz açısından büyük ehemmiyette olduğunu ve listeler yapılırken buna çok büyük kıymet verdiğimizi belirtmek isterim. Hülasa ben de bu devir bütün arkadaşlarımıza büyük bir sorumluluk düştüğünü bütün vilayet eş liderlerimize vazife düştüğünü tabir etmek istiyorum. İçinizde aday adayları olacaktır, bu bahiste kısıtlama yok lakin bütün arkadaşlarımız şimdilik vilayet eş liderleri olarak misyonuna devam edecektir, sizlere olan muhtaçlığın büyük olduğunu belirtmek istiyorum. Yolumuz açıktır. Buna yürekten inanıyorum” dedi. (HABER MERKEZİ)