DUVAR- Maraş merkezli sarsıntıların akabinde, zelzeleden en çok etkilenen vilayetler ortasındaki Hatay’a giden arama kurtarma gönüllüsü Mustafa Aydın, Armağan Çağlayan’ın “Gör Beni” isimli YouTube programına konuk oldu.
Kurtarma çalışmaları esnasında terinin buharlaştığı manzaralar toplumsal medyada gündem olan ve ‘kafasından duman çıkan adam’ olarak tanınan Aydın, bölgede yaşadıklarını anlattı.
Depremin ikinci gününde İstanbul’dan Hatay’a giden ve istekli olarak arama kurtarma çalışmalarına katılan Aydın, enkaz altındaki bir kişiyi nasıl kurtardıklarını şu sözlerle anlattı:
”Bir enkazdan çıkmıştık sokak sokak geziyorduk. Sarsıntının üçüncü günüydü 90’ıncı saatlerdi. Başka arama kurtarma takımlarından başka çalışıyorduk. Orta sokaklarda ‘Sesimizi duyan var mı?’ diye bağırıyorduk. Bir tane genç burada ses var dedi, çabucak gittik. Binaya üçüncü katla dördüncü kat ortasından girdik. Birinci 4 saat hiç durmadan çalıştık. Hikmet’e yaklaşmıştık. Lakin artık Hikmet halüsinasyon evresindeydi. Kendisine bir dünya yaratmıştı o dünyanın içinden konuşuyordu. ‘Abi siz bilmesiniz, burada 3-4 gün evvel zelzele oldu ben konutta yalnız değilim annem ve babam öldüler. Moralim çok bozuk meskenden çıkmak istemiyorum’ dedi. Aslında çıkamıyor, başı sıkışmış kolu aykırı dönmüş ve molozların ortasında, baldırları tekrar molozların altındaydı. ‘Peki ne yaptın Hikmet, burada canın sıkılmadı mı?’ diye sordum. ‘Sıkıldı da abi televizyon izledim, maç izledim’ dedi. ‘Peki ne yedin konutta?’ dedim. ‘Yumurta yaptım, menemen yaptım canım et yemek istiyor lakin sokağa çıkıp almak için moralim yok’ dedi. O esnada takımdaki herkes ağlıyordu.”
96’NCI SAATTE KURTARDILAR
Enkaz altındaki kişiyi zelzelelerin 96’ncı saatinde çıkardıklarını belirten Aydın, başından buharların çıktığı anlardan ise şu sözlerle bahsetti:
“96 saatin sonunda artık çıkış planı yapmak için mola istedim. Dışarı çıktım titriyordum aslında. Bedenimin ısısı 40-41 dereceydi öbür bir vakitte olsa havale geçiriyorum dersiniz. Dışarı çıktığımda da -10 dereceydi 52 derecelik ısı farkı bedenimdeki bütün terin buharlaşmasına neden oldu. Çıkış planını yaptık ve muvaffakiyetle çıkardık. Hikmet konuta gitmeden bana sarılmak istedi. Lakin o an onun için uygun değildi. Lakin verdiğim kelamı tutmak için 14 günün sonunda konuta gitmeden kaldığı hastaneyi buldum ve ona sarıldım.”
AFAD gönüllüsü olduğunu lakin kendisine rastgele bir bildiri gelmediğini belirten Aydın, “Son dakika zelzele haberini gördüğümde, içim içimi yedi. O an çıkıp gitmeye karar verdim. Lakin otomobilim yoktu, konutum de uzak olduğu için sabahı bekledim. Sabah eşime söyledim. AFAD gönüllüsüydüm bildiri bekledim fakat ileti gelmedi. Ben de kendi imkanlarımla gitmek için arayışa girdim. Toplumsal medyada ‘Hatay’a gidiyor’ diye ilan gördüm ve aradım. Hatay’a birinci giden otobüslerinden biri ile oraya gittim. Gittiğimizde beşerler çığlık çığlığaydı” sözlerini kullandı.
Aydın, Çağlayan’ın “Televizyondan gördüğünüz üzere değil diyorlar. O denli mi?” sorusuna, “Kesinlikle değil. Ben Maraş’a da gittim orada yıkılan binaları sayabiliyorsunuz. Antakya o denli değil. Belen Doruğu’ndan Antakya’ya baktığınızda ayakta kalan binaları sayabiliyorsunuz. Antakya haritada yok diyebilirsiniz artık” kelamlarıyla karşılık verdi.
‘Z JENERASYONU SARSINTIDA İNSANLIK DERSİ VERDİ’
Deprem bölgelerindeki çalışmalara yardımcı olan Z jenerasyonunun, insanlık dersi verdiğini söyleyen Aydın, “Toplumun 3-4 yıldır aşağıladığı ötekileştirdiği Z nesli var ya gelsinler orada Z jenerasyonundan insanlık öğrensinler. Binlerce ton gereç taşıdılar zincirlerle. 35-40 kiloluk kızlar 18 kiloluk yağ tenekeleriyle taşıdılar. Z nesli orada insanlık dersi verdi. Gurur duydum onlarla. Kendini bilmeyen X nesline ders olsun” dedi.
Depremin birinci anından itibaren bölgede olduklarını söz eden Mustafa Aydın, öbür bir enkazda çalışma yaptıkları sırada molozların düşmesi sonucu kulağının kıkırdak kısmından koptuğunu ve 27 dikiş atıldığı söyledi. (HABER MERKEZİ)