’14 Mayıs seçimleri: Büyük kandırma’ başlığıyla açıklama yapan TKP, ‘Asıl imtihan, Türkiye’de işçi halkın, emekçi sınıfının sermayenin ağırlaşacak atakları karşısında verilecek’ dedi.
Türkiye Komünist Partisi (TKP), 14 Mayıs seçim sonuçlarının akabinde bir açıklama yayınladı.
TKP’nin ’14 Mayıs seçimleri: Büyük kandırma’ başlıklı açıklaması şöyle:
“AKP’yi AKP’ye benzeyerek alt etme büyük bir yanılsama ve toplumu kandırmaydı. Millet İttifakı denen oluşum bu yanılsama halinin ve halkı kandırma uğraşının öznesidir.
AKP ise ülkeyi 20 yılı aşkın bir müddettir kandırmaktadır. Artık Meclis’te ve bir mümkünlük Cumhurbaşkanlığı makamında bir müddetliğine daha bunu devam ettirme imkanı elde etmiş oldu. AKP ve MHP’ye oy veren geniş kısımlar onca yoksulluğa, adaletsizliğe, sarsıntının yarattığı yıkıma karşın iktidarın yarattığı yanılsamanın dışına çıkmak istemiyor.
Bunu yapmaları için onların aslında bayağı sarsılmış olan siyasal ve ideolojik tercihlerini altüst edecek müdahaleler gerekiyordu. Millet İttifakı ise bütün stratejisini bu müdahaleleri engellemek üzerine kurdu. Yalnızca laiklik savunusu, anti-emperyalizm ve piyasa iktisadının yol açtığı derin eşitsizliğin sorgulanması Cumhur İttifakı’nın toplumsal tabanında hareketlenme yaratırdı.
Belki bu hareketlenme seçimlerde istenen sonucu vermeyebilirdi ancak Türkiye’deki bugünkü tablo radikal biçimde değişirdi.
Millet İttifakı bunu engellemek için kurulmuştur. Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı birbirini tamamlamaktadır.
Her iki ittifak da kendi cephesinden toplumun büyük kısmını içine alan bir yanılsama halinin yaratılmasına hizmet etmiş ve burada bir adım öne çıkan Erdoğan olmuştur.
Yeşiller ve Sol Parti bağrında taşıdığı ideolojik ve siyasal çeşitlilikle ve Kürt nüfus içindeki tesiriyle bu tabloya eklenmiştir. Tertip siyaseti içindeki boşluk ve tansiyonlara nazaran hareket eden ve etmeye devam edecek olan bu oluşum tıpkı yanılsama halinden beslenmektedir ve bağımsız aktör haline gelme talihini yitirmiştir.
TİP ise Millet İttifakı’nın AKP’ye benzemesinden rahatsızlık duyan lakin özgürlük ve adalete kolay bir biçimde ve bu sistemin hudutları içinde ulaşmak isteyenleri kendisine çekerek bir diğer yanılsama alanı yarattı. CHP’deki sağcılaşmadan hayal kırıklığına uğrayan bölümlerin zahmetsiz arayışlarına cevap veren bu parti artık kendisine çektiği toplumsal kısımların müsaade verdiği oranda “sol” olacaktır.
Türkiye Komünist Partisi ise bu tabloda laikliği, bağımsızlığı, devletçiliği, Cumhuriyetçiliği, sosyalizmi odunsuz bir biçimde savunup, gelişkin insani pahaları öne çıkararak sürdürdüğü bir seçim çalışmasında oylarını artırabileceği yanılsaması içine düşmüştür.
Artırabilmemiz için değerlerimizden, unsurlarımızdan, duruşumuzdan taviz vermeksizin daha fazlasını yapmamız gerekiyormuş.
Yapamamışız.
Yapamadığımız için o büyük kandırmacanın modülü elbette olmayacağız. 15 Mayıs’ta biz uğraşımızı sürdüreceğiz demiştik. Partimiz kendisini yalnızca, hatta temel olarak oyla ölçmez.
Türkiye Komünist Partisi AKP’nin aldattığı geniş kısımları kendileriyle baş başa bırakmamak için her şeyi yapacaktır. Türkiye’nin ekonomik ve siyasal gerçekleri Erdoğan’a oy verenlerin tekrar sarıldığı “gerçeküstü dünya”yı rahatsız etmeye devam edecektir.
Millet İttifakı’nın ya da ittifakın seçim performansının yarattığı derin hayal kırıklığı daha şimdiden tesirini göstermektedir. AKP aksisi geniş bir kısmın moral bozukluğu içine girmesi en büyük kaygımızdı. TKP bu moral bozukluğuna fakat ve lakin Millet İttifakı’nın esasen bir hayal kırıklığına mahkum olduğunu anlatarak ve insanların ülkelerine olan inançlarını güçlendirerek müdahale edebilir.
Önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tipi var. Ümitsizlik bir kenara konarak Erdoğan’ın kaybetmesi için efor harcanmalıdır. TKP bu doğrultuda tesirli bir çalışma yürütecektir.
Ancak asıl imtihan, Türkiye’de işçi halkın, personel sınıfının sermayenin ağırlaşacak hücumları karşısında verilecek. Asıl imtihan daha da gericileşen siyasal ortamda laikliği savunmada verilecek. Asıl imtihan anti-emperyalizm demogojisinin gerisinde Türkiye’yi dünyada yeni pazarlıklara ve maceralara sokmaya niyetli iktidar karşısında NATO’ya ve memleketler arası tekellere karşı çabada verilecek.
TKP bu başlıklarda hiç yanılsama içinde olmadı. Aksine son derece gerçekçi bir konumlanış içindeyiz.
Yolumuza tıpkı kararlılıkla devam ediyoruz.
Halkımız bizi bir seçim partisi olarak görmediyse buna küsecek değiliz.
Ne demiştik, 15 Mayıs’ta biz buradayız. Laiklik için, Cumhuriyet için, Sosyalizm için.
Buradayız.
Hep birlikte…”